8 Ağustos 2011 Pazartesi

Etme, Mevlana Celaleddin-i Rumi

Duydum ki sefere çıkmaya azmediyorsun, etme
Bir başka dosta, bir başka yare meylediyorsun, etme

Zaten garipsin ne diye gidiyorsun gurbet ele, gitme
Hangi ciğeri yanmışa kastediyorsun, etme

Bizi bırakıp da gitme yaban ellere
Bir hırsız gibi bakma başkalarına, etme

Ey ay yüzlü, gökler bile altüst olmuş senin için
Bizi de öyle altüst edip gidiyorsun, gitme

Ne diye vaatler veriyor, yeminler ediyorsun, etme
Yemini de işveyi de kalkan ediyorsun kendine, etme

Dostlar düşman oldu birbirine kıskançlıktan
Bu dostu ne diye düşman ediyorsun ötekine, etme

Ey makamı varlığın ve yokluğun üstünde olan
Hangi sebeple varlık yurdunu terk ediyorsun, etme

Cennet de senin varlığına kul, cehennem de
Cennnetimizi cehennem ediyorsun bize, etme

Şekerliğindeki zehir zarar vermez bize
O zehri şekerle bir ediyorsun sen, etme

Şarap yerine gam sirkesi veriyorsun bize
Su yerine kan akıtıyorsun derelerden, yapma

Sen yüz çevirecek olsan ay kapkara olur gamdan
Ayı da öyle harap edip gidiyorsun, etme

Bizim dudağımız kurur, sen kuruyacak olsan
Gözlerimizi öyle yaşlarla dolduruyorsun, yapma

Aşıklarla baş edecek gücün yoksa eğer
Ne diye hayret ediyorsun aşka, etme

Dokunur diye helva vermiyorsun hastaya ama
Surat asıyor, daha da beter ediyorsun onu, etme

Harama bulaşan gözüm, güzelliğinin hırsızı
Ey hırsızlığa layık olan, hırsızlık ediyorsun, etme

İsyan et, ey dost, söz söyleyecek an değil bu an
Aşkın baygınlığıyla ne diye meşk ediyorsun, etme

Türkçesi: Dr. Halil İbrahim SARIOĞLU

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder